Evet, tam da bunu yaptın sen. Yolun ortasında durmuş, karşıya geçmeyi beklerken birdenbire elimi bırakıverdin. Oysa bilirdin ne çok korkardım karşıdan karşıya geçerken.
Önceleri bir anlam veremedim. Hep "Neden?" diye sordum kendime. Neden? Elimi bırakmanı istemedim. Yalnız kalmaktan korktum, aşksız kalmaktan çok. Bağırdım, çağırdım, bir türlü kabullenemedim. Sonra yolun ortasında yapayalnız kalmışken, birden bire ileriye koşmaya başladım ardıma bakmadan. Çok güçlü hissettim kendimi. Bu gücün kaynağını da fark edemedim pek. Geriye baktığımda arkamda bıraktığım bir hayalet yoktu artık. İleriye bakmaya ve her şeyin daha güzel olacağına inanmaya başladım. Seninle olmayacaktı çünkü, biliyordum. Yolun ortasında durmuşken sen sağına bakıyordun, ben soluma bakıyordum. Aslında hep ayrı yönlere bakmıştık seninle. Buna rağmen bizi onca zaman bir arada tutan neydi, bilmiyorum? Artık düşünmek de istemiyorum. Çok düşündüm, çok tarttım her şeyi. Neyin doğru olduğuna karar verdim. Hiçbir zaman da pişman olmadım. Pişmanlıkların beni ileriye götürmeyeceğini biliyordum.
Karşıya geçtim ve biraz ilerledim. Sokaklar, caddeler, bulvarlar geçtim tek başıma. Şimdi yine bir yol ayrımına geldim. Karşıya geçerken elimi tutacak birini bekliyorum. Çünkü ben karşıya geçmekten çok korkuyorum.
Korkma geç. Beklerken zaman geçmiyor.
YanıtlaSil