Dünyanın gittikçe daha karanlık bir yer olmaya başladığı şu zamanlarda özellikle savaş çığırtkanlarının okuması gereken, savaşın anlamsızlığını ve acımasızlığını anlatan iki roman var. İlki Hakan Günday okurlarının yazarın en sevdiği kitabı olması sebebiyle sürekli ismini duydukları Gecenin Sonuna Yolculuk. Özellikle Günday'ın Kinyas ve Kayra romanını okuduktan sonra iki roman arasındaki bağlantıları kolayca fark edebilirsiniz. Zira yaşadıkları hayattan umutlarını kesip "ruh ölümlerini"gerçekleştirmek için Afrika'ya giden Kinyas ve Kayra sık sık romanın kahramanı Bardamu gibi sert, acımasız ama aynı zamanda nükteli bir dille konuşurlar.
Louis-Ferdinand Celine'in 1932'de yazdığı roman kendini bir anarşist olarak tanımlayan Bardamu'nın Birinci Dünya Savaşı'na katılması ve ardından yaşadıklarını anlatır. Savaşın anlamsızlığını vurgulayan Bardamu vatan, millet gibi içleri boşaltılmış kavramları ve tüm o kahramanlık söylemlerini yadsır. Çünkü bu kavramları yüceleştiren savaşa katılmayan ve yalnızca kendi rahatlıklarını düşünen, zenginliklerine zenginlik katan sivillerdir. Paris'te hayat olduğu gibi devam ederken savaşta her gün binlerce genç ölmektedir. Savaşta kahramanlık gösterenlerin isimleri er geç unutulacaktır ama Bardamu ve onun gibilerinin gençliği yok olmuştur artık. Bardamu henüz yirmi yaşındayken hayata inanmadığını söyler.
Savaşta yaralanan ve sinirleri yıpranan Bardamu artık kimsenin işine yaramadığı için ordudan atılır. Önce sıcağın, sıtmanın ve sivri sineklerin diyarı Afrika'ya ardından da yeni dünyayı keşfetmek için Amerika'ya gider. Sonunda Paris'e dönen ve tıp eğitimini tamamlayan Bardamu'nun hayatı savaş sonrasında çok da değişmemiştir aslında. Hâlâ alaycı, nihilist ve kötümserdir. Yaşamı sevmese de hayatta kalmayı sürdürür ve bunun için yalan söylemekten ve kendini küçük düşürmekten çekinmez. Bardamu'nun hayatı hiçbir zaman tamlık olmamıştır. Ne annesine karşı sevgi besleyebilmiş, ne beğendiği kadınlarla dilediğince sevişebilmiş, ne de hayatını sürdürmek için gerekli olan parayı kazanabilmiştir.
Burjuvazi karşıtı olan Celine burjuva dilini kullanmak yerine argoya ağırlık veren yeni bir dil geliştirir romanında. Sert, acımasız, kötümser ama aynı zamanda da nükteli bir dildir bu. Okur gerçeği bütün açıklığıyla dile getiren bu sert dilden rahatsız olabilir. Gecenin Sonuna Yolculuk'un okunması ve sindirilmesi kolay bir roman olduğu söylenemez bu yüzden.
İkinci kitap Yaşar Kemal'in 20. yüzyılın en iyi romanı olarak gördüğü 1929 tarihli Erich Maria Remarque romanı Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok. Bu romanın kahramanı Paul, Bardamu gibi ani bir kararla cepheye gitmez. Paul'ün hocası onu ve arkadaşlarını "memleket için canını verme" konusunda yüreklendirir. Henüz yirmi yaşında olan bu gençler, İngiltere'nin savaş uçakları üzerlerine bomba yağdırdığı gün savaşın hiç de hocalarının anlattığı gibi bir şey olmadığını anlarlar. Paul ve arkadaşları kayıp bir neslin çocuklarıdır. Paul, arkadaşları birer birer gözünün önünde can verdikçe savaştan kurtulsa bile hayatına devam edemeyeceğini anlar. Sonunda Paul de öldüğünde Batı cephesinde kayıtlara geçmeye değer önemli bir olay olmadığı yazılır.
Remarque'nin dili ve anlatımı Celine'inki gibi alaycı ve nükteli değildir. Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok savaşın içinde yazılan gerçekçi bir savaş romanıdır. Gecenin Sonuna Yolculuk ise yine savaşın gereksizliği üzerine kuruludur ancak Celine savaşı anlatıyor gibi görünmesine rağmen bütün kurumları ve değerleriyle hayatın anlamsızlığını anlatmıştır.
Celine'in deyişiyle "Sonuçta savaş dediğiniz şey, anlamadığınız ne varsa odur." İktidar sahiplerinin bitmek tükenmek bilmeyen hırslarının ve otorite kurma isteklerinin bir sonucu olan savaş, sonunda hiçbir şeye değmez. Kahramanca dövüşen ve halk denen yığının bu kahramanlığa hak ettikleri pâyeyi vereceğini düşünen askerlerin ismi tarihin unutmaya hazır belleğine kaydedilir.
Savaşın gerçek acısını Bardamu ve Paul kadar hissedemeyeceğini bilse de herkes bu iki "gerçek kahramanla" tanışmalıdır. Böylece okurlar kendi gecelerinin sonuna doğru yolculuk eden bütün gerçek kahramanlar için yeni bir kayıt düşebilirler.