* Hayatta mucize diye bir şeyin olmadığını bildiğim halde bir mucize olmasını beklemekten,
* Ankara trafiğinin, İstanbul trafiğini aratmayacak hâle gelmesinden
* Okula gittiğim sabahlarda bir saat boyunca demir yolu geçidindeki trafikte sıkışıp kalmaktan ve Anadolu Ekspresi, hızlı tren gibi bilumum tren çeşitlerinin geçişine bakıp usanmaktan,
* Okan, eski yaratıcılığını ve özgünlüğü kaybetti diye düşünmeme rağmen yine de programlarını sabahlara kadar izlemekten,
* Sabah uyanmayı bir eziyet olarak görmekten ve başımı yastıktan zor kaldırmaktan,
* İnternet denen bulaşıcı hastalığa yakalanmaktan ve her gün daha az saatimi internet başında geçireceğime dair söz vermeme rağmen kendimi bilgisayar başında bulmaktan,
* İyi yazılar yazamamaktan,
* Eflatun Bey'le yakınlık kurmaya çalışmanın çok gereksiz bir çaba olduğunu anlamama rağmen iletişim kurmak için bir iki boş lakırdı bulmaya çalışmaktan,
* Boş heveslere kapılmaktan, olmayacak hayaller kurmaktan ve bu sebeple her seferinde kendime kızıp, güven takviyesi yapmaktan,
* İkinci Yeni şiiriyle kafayı bozup yine de bu şiiri tam olarak anlayamamaktan,
* Ergenler gibi sivilce çıkarmaktan ve kırmızı bir yüzle gezmekten,
* Birilerinin evlendiğini ya da nişanlandığını duyduktan sonra "benim niye bir sevgilim yok hâlâ" diye hayıflanmaktan ve yüzümde oluşan memnuniyetsizlik ifadesinden,
* Flamenkoya yeteneğimin olmadığını keşfetmekten,,
ve burada yazdığım şeyleri düşünmekten bık-tım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder