1 Ocak 2011 Cumartesi

2011 Temennileri

Âdettendir biten bir yılın ardından o yılın muhasebesi yapılır. Ben böyle bir şey yapacak değilim çünkü pek içimden gelmiyor. İyisiyle kötüsüyle bir yıl daha geride kaldı ve takvim yapraklarından bir sayfayı daha koparıp attık. Genel bir değerlendirme yapacak olursam kişisel tarihim açısından daha çok iyiliklerin yaşandığı bir yıl oldu diyebilirim. Bir önceki yıl sıkıntılarla, dertlerle ve -malesef- gözyaşlarıyla geçmişken 2010 çok daha iyiydi. 

2011'e dair küçük dileklerim var. Ben onlardan bahsetmek istiyorum aslında.

* İlk temennim Facebook'a daha az takılmak olmalı. Temennileri ehemmiyet sırasına koymadığıma göre başta bunu söylememde bir sakınca yok. Facebook gereksiz yere vakit kaybına yol açıyor çoğu zaman. Şöyle bir girip çıkayım, fazla takılmam demekle olmuyor. En kötü yanı da "her görünüş, gerçek değildir" diye düşünmeme rağmen sanal ortamda olup biten bazı şeylere takılıp kalmam. Yani kısacası Face alemi, yanlış anlaşılmalara mahal verebilir kolayca. En iyisi eğlence için girip biraz takılmak, geyik yapmak olabilir ama fazlası zarar.

* Son birkaç ayda yoğunluktan dolayı daha önce başladığım dört-beş tane kitabı bitiremedim. Kış tatili için ilk hedef bu kitapları bitirmek olmalı. 

* Artık doktora yaptığıma göre bilimsel makaleler yazma ve bunları hakemli dergilere gönderme konusunda daha azimli olmalıyım. En azından yaz tatilini bu amacı gerçekleştirmeye ayırabilirim.




* İnsanın sevdiği işi yapması ve para kazanması çok güzel bir duyguymuş. Son birkaç ayda bunu anladım. Zaten 2010'un bana getirdiği en büyük şans da meslek sahibi olmamdı. Bu yıl yeni bir üniversitede birbirinden zeki öğrencilerle birlikte olma şansını iyi değerlendirebilirim. Şimdiden anladığım kadarıyla öğrencilerimden öğrenebileceğim çok şey var. 

* Artık param olduğuna göre "gezelim görelim" programımı hayata geçirebilirim istediğim gibi. Umarım Prag hayalimi gerçekleştirebilirim bu yıl. Bu planın gerçekleşmesi ablama ve enişteme bağlı biraz da. Onlara iyi davranayım bari yakın gelecekte:) Bir de Karadeniz yaylalarına gitme hayalim var. Tam bir yayla turuna katılmalıyım ama gerçek yayla evlerinde falan kalmalıyım. Bunun için bir yol arkadaşı bulamadım henüz ama olmadı yalnız giderim. Tek başına bir şey yapamayan insanlardan değilim nasıl olsa.

* 2011 için en büyük temennim ise tabii ki aşk :) Hem de Türkan ( Saylan) ve Orhan'ınki gibi bir aşk olsun mümkünse. Aşk dışında başka ne isteyebilirim ki? İşim var, ailem yanımda, ee sağlığım da yerinde. Daha ne olsun? Geriye tek aşk kalıyor. Mecburen laf dönüp dolaşıp buraya gelecek tabii. Ama aşka dair düşünürken de saçma sapan fikirlere ve kişilere de saplanıp kalmak istemiyorum. Yani en kötüsü olmayacak hayaller üretip bunlara inanmak. Artık bu tarz hayallerden tamamen kurtulmak istiyorum. Allah'ım duy bu kulunu :) Onu saplantılı fikirlerinden uzaklaştır.Gerçek dünyaya dönmesini sağla. Amen! Hem unutma ki bir şey olmuyorsa mutlaka ama mutlaka bir sebebi vardır. Zorlama hiçbir şeyi. Beni biraz tanımaya çalışsa aramızda bir şeyler olabilir aslında diye iyimser iyimser düşünme. Belki de o kişi seni hak edecek biri değil hiç. Tamam, sus artık. Bu konuyu burada kapat. Bunun hakkında daha ayrıntılı yazacaksın zaten. Bazı fikirler var kafanda.



* Blog yazma konusunda pek emin değildim başlangıçta ama son zamanlarda buraya yazmaktan çok keyif almaya başladım. İnsan içindekileri ortaya döktükçe rahatlıyormuş gerçekten. 

Burcu Vardar'a not: Canım arkadaşım. Büyük ihtimalle okuyacağını düşünerek buradan teşekkür ediyorum sana, beni blog yazmaya teşvik ettiğin için. Sen olmasan teknolojinin bu türlü nimetlerinden faydalanmakta çok geç kalmış olacaktım. 

Başka temennilerim de vardır eminim ama aklıma bunlar geldi şimdilik. Üstelik uykum da var. Üstü kalsın. Yine halleşirim kendimle nasıl olsa. 

Not 2 : Bu temenni maddelerinin bir kısmı, yazıldıktan kısa bir süre sonra kendi kendilerini imha edebilirler. Bunu yapmakta da son derece serbesttirler. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder