Kanal D'de Kayıp Şehir adlı bir dizi başladı. Şöyle neymiş, ne değilmiş bir bakayım derken senaristler arasında Murat Uyurkulak ve Hakan Bıçakcı isimlerini görünce hemen ekrana yapıştım. Murat Uyurkulak Tol romanı ve Bazuka isimli öykü kitabının yazarı. (Bir de Har diye bir romanı var ama ben okumadım.) Hakan Bıçakcı ise Afili Filintalar'daki yazılarını okuduğum bir yazardı. Bu yaz da Ben Tek Siz Hepiniz isimli hikaye kitabını okumuştum. Bu iki isim bir araya gelince nasıl bir iş çıkar diye merak ettim. (Yıldırım Türker ve bir iki isim daha var senaristler arasında.)
Dizi genel olarak başarılı ama çok daha iyisi olabilirdi. Bir kere hikaye biraz sıradan. Karadeniz'den gelip İstanbul'da tutunmayan çalışan çok çocuklu fakir bir ailenin öyküsü anlatılıyor. Mahsun Kırmızıgül sayesinde bu konuya epey aşina olduk zaten. Bir de zengin-fakir karşıtlığı da çokça işlenen bir tema. Mesela ilk bölümde anne, ailesi aç olduğu için et çalıyor ama sonra gururuna yediremeyip etleri sokak köpeklerine dağıtıyor. Bu tarz sahneler o kadar çok işlendi ki Türk sinemasında artık sıkıldık. Bunlar dizinin eksik yanları ama karakter yaratımı ve öyküleme tarzı başarılı. Arka sokakların yaşamı, sinema estetiğiyle ve edebi bir dille anlatılıyor. Argo ve sert diyaloglara da yer veriliyor. Farklı bir iş olduğu için alışkanlıklarından vazgeçmeyi sevmeyen dizikoliklerimiz pek beğenmeyecektir diziyi.
Bu arada dizideki İrfan karakteri ve onu canlandıran İlker Kaleli çok sevimli.Uğur Polat her zamanki gibi döktürüyor, Gökçe Bahadır ise kalıplarının dışına çıkarak çok farklı bir karakter çiziyor.
Dizi yayından kaldırılmazsa Murat Uyurkulak ve Hakan Bıçakcı'nın daha iyi bir iş çıkartacağını düşünüyorum. Takipteyim bir süre daha. Tavsiye ederim herkese :)
Hamiş: Bu arada bu kadar dizi izlersem doktora tezini kim yazacak diye düşünmedim değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder