17 Nisan 2013 Çarşamba

541 Diyalogları


Ankara'da yaşayanlar Eryaman'a ulaşımın hiç bitmeyen çileli bir yol olduğunu bilirler. Bilirler de yine de Eryaman'ın orta sınıf sakinliğinden ve huzurundan ayrılmaya pek niyetlenmezler. Eryaman dışından gelecek tanıdıklar çoğu zaman: "Abi o yol çekilir mi ya, İstanbul'a gitsek daha iyi." diyerek değerli zamanlarını otobüs yolculuklarına feda etmek istemeseler de burda bir Eryaman vardır uzakta. Gelmeyi göze alanları bin bir macera ve atraksiyon bekler. Biraz gözlem yeteneği olanlara roman bile yazdırır vallahi. Çeşitli insan portreleri ve ilginç diyaloglarla karşılaşırsınız. Yoksa siz Eryaman'da yaşayan pek çok yazar olduğunu bilmiyor musunuz hâlâ? 

On yıl boyunca Eryaman'ın çeşitli otobüslerinde ve dolmuşlarında duyduklarımı ve gördüklerimi naçizane şöyle nakledeyim efem. Aşağıda sıralayacağım şeyler arasında abartılı ve gerçeküstü unsurlar yoktur. Gerçeği abartma ve çarpıtma yeteneğim olsaydı oturup kurgusal metinler yazardım diğ mi? Yeteneğimi blog köşelerinde heba etmezdim. 

*Bilenler bilir Eryaman'da eskiden çift katlılara binmek diye bir şey vardı. Özellikle yağmurlu havalarda en öndeki koltukları kapmak için amansız bir mücadele verilir, en güzel manzarayı kapan kişi diğer yolculara yan gözle şöyle bir bakardı. 
*Eryaman yolculuğu n.ş.a.'da bir saat sürer. O bir saat içinde otobüste kavga çıkmaması ve seslerin yükselmemesi kıyamet alameti olarak görülebilir. Ya muavin yolcuya biletini vermemiştir, bir yolcu öğrenci olmadığı halde öğrenci bileti basıyordur, biri bir başkasının mahrem alanına girmiştir, ya da liseli bir kız müziğin sesini fazlaca açıp başkalarını rahatsız etmiştir. 
*Genellikle otobüslerimizde hastaymışçasına bayılma numarası yapan hanımteyzelerimiz vardır. E napsınlar gençlerimiz yaşlılara yer vermiyor artık. O kadar saat da ayakta çekilmez, el mahkum bu yaşta madara oluyor insan.
*"Sincan otobüsleri vızır vızır geçiyor.", "Saatlerdir ağaç olduk burada, gelen otobüslerin hiçbiri durmuyor.", "Şofeer bey o kadar el kaldırdık bir durmuyorsunuz yahu." gibi cümleler bizim hayatımızın bir parçasıdır artık. Bunları duymazsak "Hayırdır yahu, ne oluyor?"deriz.
* Muavinlere ne kadar kızsak da onlar da haklı aslında. O güzelim Türkçeleriyle sürekli aynı cümleleri tekrar etme istatistikleri tutulsa öğretmenleri bile geçerler: "Sağlı sollu yanaşalım.", "Bekleme yapmayalım.", "Abicim azıcık ilerleyiver, bak arkası boş.", "Ablacım o çantanı yere koyuver bir zahmet de insanlar ilerlesin."
* Genellikle günde birkaç defa Ankaramızın çeşitli ödüller almasına vesile olan belediye başkanlarına sevgi ve saygılarını iletir Eryaman halkı. Bu güzide semtimizden kendisine pek oy çıkmadığı için ulaşımda sorunlar yaşandığı görüşünde karar kılınır. Demokratik haklarını kullanıp ulaşım konusundaki şikayetlerini twitter'dan dile getirseler bari. Başkanları bir gün seslerini duyar belki.
* Bir keresinde bir yolcudan "Eryaman halkı ateisttir ya." gibi tuhaf  bir cümle duymuşluğum bile var da hâlâ bunu hangi bağlamda söylediğini anlayabilmiş değilim. 
*Eryaman'ın mesela bundan on,on beş yıl önce ne kadar nezih bir yer olduğunu anlatıp duran nostaljik yolcuları vardır bir de. Ucuzlayan kiralarla birlikte alt sınıf Eryaman'a yerleşmeye başlayınca kendilerinin rahatlığı bozulmuştur.
*Eryaman'a 24.00'ten sonra otobüs bulamazsınız. 23.00'ten sonra binerseniz otobüste yoğun bir içki kokusu alabilirsiniz. Bazı yolcular bundan son derece rahatsız olur. Ee ne yapsınlar, insanlar da haklı. Dışarıda içmesinler de içkinin yasak olduğu Göksu'da göl başında kös kös otursunlar mı? 
*Uzun yolculuklar insanların tanışıp kaynaşması gibi hayırlara da vesile olmuştur. Uzun yol boyunca insan o kadar tepkisiz kalamaz ki. İlla derdini anlatacak yanındakine.
*İnsanlar yol boyunca sıkıntıdan çeşitli aktivitelere yönelirler. Körüklü otobüsün en arkasına çömelip iskambil oynayanları, örgü örenleri, çizdiği nü resimleri karşısındaki yolculara gösterenleri gördüm ben. Daha ne olsun? 
*Diğer yolcuların en çok şikayet ettiği kişiler cep telefonuyla bağıra bağıra konuşanlardır. İtiraf ediyorum yolda müzik dinlemezsem arkamdaki ya da yanımdaki kişinin konuşmasını dinlerim bazen Kaç ayrılığı, gönül kırgınlığını, saçma sapan sevgili kavgalarını dinlemek zorunda kaldı bu kulaklar?
*Son zamanlarda belediye otobüsleri ile özel toplu taşıma araçlarını kullananlar tartışmaya başladı. Bunlar seyir halindeyken yan yana gelseler birbirlerine çarpmak isterler. O derece büyüktür husumetleri. Eryaman'dan bir yere gidip gelmek kelle koltukta yaşamaktır bu yüzden de. Özel araçları kullananlar kendilerine kızan yolculara:
"Eee belediyeye bineydiniz o zaman." diyerek dayılanmaya başladılar mı korkudan ağızlar kapanır zaten.

Daha yazsam uzar galiba. Ne bereketliymiş şu Eryaman yolculukları. Hep bir olay, hep bir atraksiyon. Ne şahane. Ee ne dicem bir hafta Eryaman'a gelsenize. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder